27 Ocak 2020 Pazartesi

TÜRKİYE’NİN TERÖRİZMLE MÜCADELE KAPSAMINDA OLUŞTURMASI GEREKEN İSTİHBARAT STRATEJİLERİ


‘Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.’ Şeklinde tanımlanmaktadır. Bir devletin istikrarının zaafa uğramasında en büyük etmenlerden biri kabul edilebilecek terörizm konusunda kapsamlı güvenlik stratejilerinin oluşturulması gerekir. Ancak güvenlik stratejileri sağlıklı istihbarat kurumlarıyla desteklenemezse terörle mücadele konsepti eksik bir mahiyeti ifade edecektir.
İstihbarat, Arapça kökenli bir sözcük olarak haber anlamına gelmektedir. Gerçekten de istihbaratın tarihsel gelişim süreci içerisindeki ilk aşaması haberlerin alınmasının istihbaratın genel misyon ve görevinden ibaret olduğu bir dönemi işaret etmektedir. Ancak istihbarat bu kadar yalın olarak varlığını sürdürmemiştir. Batı dillerindeki karşılığı olan Intelligence’nin anlamları olan akıl, zeka gibi karşılığa denk düşmüştür ve veri temininin yanı sıra verilerin işlenerek analiz haline dönüştürülmesini içermiştir.
Buna göre istihbarat günümüzde kavram olarak sadece bilgi ve haber elde etmek değil, aynı zamanda bunların tasnifi, incelenmesini, değerlendirilmesini ve kullanılması için dağıtımını da kapsar. İstihbarat faaliyetleri kesintisiz süren bir çalışma olup planlama, toplama, değerlendirme, üretim, dağıtım ve kullanım aşamalarından geçmektedir. Bu faaliyetlerin icrası ise istihbarat çarkı adı verilen metoda uygun olarak yapılır. İstihbarat çarkı ise dört aşamadan oluşmaktadır:

- Planlama: İstihbarat ihtiyaçlarının tespiti ve yönlendirilmesi
- Toplama: Toplama safhasında haber toplanmasına ilaveten; her türlü veri, duyum, emare, bilgi, görüntü, ses gibi hususlarda toplanmaktadır.
- Değerlendirme: Haberlerin işlenmesi ve değerlendirilmesini içermektedir.
- Dağıtım: İstihbaratın kullanımını ifade etmektedir.

İstihbaratın günümüzde gelinen noktada oldukça teknik ve karmaşık bir yapıda olduğu, bunun için ise farklı disiplinlerin istihbaratın konusu içerisine girdiği bir sürecin hızlanması geleneksel istihbarat kavramını da değiştirmiştir. Ulusal istihbarat teşkilatlarının bu misyonları, kolluk teşkilatları gibi birimlerin istihbarat yapılarından bu bakımdan ayrılmaktadır. Genel istihbarat teşkilatları kapsamlı ve stratejik mahiyetteyken, kolluk birimleri gibi istihbarat yapıları, kısa vadeli ya da adi suçlara yönelik çalışmaları kapsamaktadır. Daha teknik bir tanımla; Karar alıcıların hatalı planlama ve hareketleriyle kendi politikalarına zarar ve taahhütlerine zarar vermeyecek şekilde diğer devletlerle ilgili olarak sahip olmaları gereken bilgi türüdür. Stratejik istihbarat, siyasal ve askeri karar alıcılara hizmet etmek üzere; barış zamanında dış politika ve ulusal güvenlik politikalarının oluşturulmasında, savaş zamanında ise kuvvet seferberliği, hedef tespiti ve nihai hedefe ulaşma yollarını belirlemek için yapılan istihbarattır. Stratejik istihbaratın insanlığa en önemli katkısı, onun geleceği görme çabası ve bu çabanın siyasi, askeri, ekonomik ve sosyal istikrara yaptığı katkıdır. Stratejik istihbarat, karar alıcıların, rakip ve dost güçlerin niyetleri hakkında daha bilgili olmalarını sağlar. Böylece karar alıcıların kendilerini daha güvende hissetmelerini ve bundan dolayı isabetsiz güvenlik arayışları içine girmemelerini sağlar. Stratejik istihbarat, ulusal çıkarların ve güvenliğin korunması ve sağlanması amacıyla; ulusal gücün doğru, ekonomik ve etkin bir şekilde geliştirilmesi ve kullanılması için çok hünerli kişiler ve kurumlar tarafından yerine getirilmesi gereken ulusal bir görev ve kabiliyettir.
Türkiye’de istihbarat faaliyetlerinde bulunan kurumlar:
Milli İstihbarat Teşkilatı, Jandarma, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı, Mali Suçları Araştırma Kurulu, Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığı olarak genel olarak sıralanabilir. İstihbarat ile ilgili kurullar ise;
1) Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu
2) Kaçakçılık İstihbarat Koordinasyon Kurulu olarak sıralanabilir.

Milli İstihbarat Teşkilatı stratejik istihbarat üretmekten sorumlu yegane birimdir. Güçlü bir devlet yapılanması ve terörle mücadele etkin konumun sürdürülebilmesi için istihbaratın işlevselliği oldukça önemlidir. Türkiye’de istihbarat çalışmalarının ve istihbarat teşkilatlarının rasyonel ve etkin bir zeminde yeniden tanımlanması gerekmektedir. Bunun için öneriler şu biçimde sıralanabilir:
- Türkiye’de istihbarat iç ve dış olarak ikiye ayrılmamalıdır. Yeni bir iç istihbarat biriminin kurulması durumunda MİT bilgi envanterini bu yeni kurumla paylaşmak durumunda kalacaktır. MİT bu duruma direnç gösterir ve kurumlar arası çatışma yaşanabilir. Bu sebeple iç ve dış stratejik istihbarat üretme yeteneği MİT uhdesinde bulunmalıdır.
- Genel kolluk birimlerinin istihbarat kabiliyetleri kesinlikle taktik istihbarat ile sınırlı tutulmalıdır ve kolluğun stratejik istihbarat hevesinin önüne set çekilmelidir.
- Dünyadaki istihbarat teşkilatlarının personel olarak geniş hacimde bulunmaları, Türk istihbaratı ile karşılaştırılmaktadır. MİT'in personel sayısı gizli olmakla birlikte 2014 yılında açıklanan rakam 8000'di ve bugün de sayının bu civarda olduğu düşünülmektedir. Bu rakamın çoğunluğu ise Ankara merkez olmak üzere, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır bölge başkanlıklarında bulunmaktadır ve personelin çoğunluğu, koruma, teknik eleman, tercüman gibi sınıflardan oluşmaktadır. Bu durum da bir veri olarak değerlendirildiğinde MİT'in personel sayısının oldukça yetersiz olduğu ve rakamın yukarı çıkartılması gerektiği istihbarat tezlerinin neredeyse tamamında işlenmektedir. Birbirlerinden alıntı yapan bu tezlerin hepsi temenni hükmündedir ve gerçekle bağdaşmamaktadır. Kurum personel sayısını artırmak için buna uygun olarak MİT bütçesinin yükseltilmesi gerekecektir. Güvenliğin istihbarat temelli sağlanmasının yükseldiği postmodern devlet ve toplum düzeninde bütçenin yükseltilmesi elverişli olabilir. Fakat başka faktörlerde göz önünde bulundurulmalıdır. Personel sayısını bir anda artırmak ve kadroları şişirmek liyakat meselesinin delinmesine yol açacaktır. Ayrıca bu denli fazlalaşan personelin takibi de güçleşecektir. ABD ve İngiltere gibi küresel devletlerin istihbarat birimlerindeki personel çokluğu bu ülkelerin dış etkilerinden ve neredeyse her ülkede faaliyet sürdürmelerinden kaynaklanmaktadır. Bu ülkelerde yer alan istihbarat birimleri, adı az duyulan ya da hiç duyulmayan ülkelerde bile faaliyet göstermekte ve bu ülkelere dönük raporlar hazırlamaktadırlar. Bu kadar büyük bir hinterlandı, sinyal, teknik ve insan bakımından takip edebilmek için bu oranda personele ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye'de hızla gelişmekte olan bir ülkedir ve MİT son yıllarda özellikle Irak'ta PKK yöneticilerine yönelik başarılı dış operasyonlar gerçekleştirmiştir. Ancak Türkiye henüz bütün kıtalara kültürel yayılma teşebbüsüne erişmemiştir. Türkiye'nin, kamu diplomasisi, yumuşak güç unsurları, ordunun faaliyetleri ve ekonomik kapasitesinin durumu yükseldikçe cazibe merkezi olma vizyonu temin edilmiş olunacaktır. Böylece stratejik bağlamda ileriden savunma konsepti yalnızca sınır komşularından değil bütün kıtaların en dip yerlerinden başlatılacak ve bir bölgenin güvenliğinin diğer bölgeleri de etkileyeceği görüşü alışkanlık edinilecektir. Bu durumda dış ülkeleri dinleme, takip, izleme ve dış ülkelerin faaliyetlerine göre iç kulvarda istihbarata karşı koyma ya da propagandaları deşifre etme gibi istihbari çalışma alanlarında daha fazla personele ihtiyaç duyulacak ve bu oranda da temin gerçekleştirilecektir. Yani istihbaratın personel sayısını misliyle artırmak Türkiye'yi güçlü yapmaz, ancak Türkiye'nin potansiyeline dayanarak diğer ülkelerde faaliyetlerini artırması ve yeni güvenlik tehditlerini deşifresiyle birlikte gerekli olan istihbarat personel sayısı artar, doğru çözümleme, tehditlere uygun istihbari bütçe ve istihbari eğitim kavramlarının bütünüyle güçlü Türkiye yolunda başarılı adımlar atılmış olunur.
- İstihbarat Koordinasyon Kurulu etkin kullanılmalıdır.
- Genelkurmay Psikolojik Harekât Daire Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Toplumla İlişkiler Daire Başkanlığı, Genelkurmay Stratejik Araştırmalar ve Etüdler Merkezi / SAREM yeniden açılmalıdır.
- Milli Güvenlik Kurulu her ay olağan olarak toplanmalı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün adı İç Güvenlik Müsteşarı olarak değişmeli ve İç Güvenlik Müsteşarı da MGK üyesi yapılmalıdır.
- Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı yeniden açılmalı bazı kamu kurumlarının güvenlikleri müsteşarlığa devredilmelidir. Ayrıca müsteşarlık istihbari Think Tank olarak değerlendirilmelidir.
- Postmodern güvenlik konsepti gereği olarak numaralı ordu komutanlıkları kaldırılmalı ve Müşterek Kuvvetler Komutanlıkları oluşturulmalıdır.
- Terör mefhumunda karşılıklılık stratejisinden faydalanılmalı ve böylece Türkiye’nin iç ve dış istikrarını bozmaya yönelik terör faaliyetlerini destekleyen ülkelere karşı o ülkelerin ayrılıkçı grupları desteklenmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder